15 Eylül Bakü’nün Kurtuluşu

 

Araz Aslanlı

Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (QAFSAM) Başkanı

Hazar Üniversitesi öğretim görevlisi

10606504_699237313477806_5318364458405896322_n

15 Eylül – Bakü’nün İşgalden Kurtulduğu Gün! 94 yıl önce Kafkas İslam Ordusu öncülüğündeki mücadele başarıyla sonuçlandı ve Bakü işgalden kurtarıldı. Bugün, aynı zamanda mevcut Azerbaycan Cumhuriyeti’nin varlığının en önemli tarihi temellerinden birisinin atıldığı gündür. Bugünkü Azerbaycan’ın iç ve dış politikası, ekonomisi ve kültürü Bakü ile, Hazar ile, doğal kaynaklar ile ne kadar alakalıysa, Bakü’nün düşman işgalinden kurtarılması ile de o kadar alakalıdır. Peki, bu olay hangi koşullarda ve nasıl gelişti?

10628056_699237306811140_7982336056264708559_n

Tarihi Koşullar

OttomanMilitaryMiddleEast

20. yüzyılın başları tarihe Birinci Dünya Savaşı’nın yaşandığı, Çarlık Rusyası’nın dağıldığı ve kısa bir süre sonra SSCB’nin kurulduğu, bununla da ideolojik kutuplaşmanın başladığı yıllar olarak geçti. Bu süreçte Azerbaycan tarihinin hem en kanlı, hem de en şanlı yılları yaşandı.

Bakuoil

Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Osmanlı Devleti’nde ve Çar Rusyası’nda hem ideolojik değişiklik, hem de parçalanma süreci başlamıştı. Bu dönemde Kafkasya’da milli hareketlerin güçlenmesine paralel olarak bölgede merkezi yönetimin zayıflaması ve bölgeyi kontrolünde tutmaya çalışan çeşitli güçlerin farklı politikaları kanlı günlerin yaşanmasına neden olmuştu. Rusya İmparatorluğu’ndan ayrılmaya çalışan Kafkas halklarının ortak devlet kurma arzuları çeşitli güçlerin bölgeyi kontrol altında tutmak için özellikle Ermeni örgütlerinin yardımından yararlanma çabaları ve Ermenilerin “Büyük Ermenistan” hayali yüzünden başarıya ulaşmadı. Anadolu’nun doğusunda, Kafkasya`da ve Güney Azerbaycan’ın çeşitli bölgelerinde Türkler katliama maruz kaldılar.

 

Azerbaycan tarihine bu dönem bir yandan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin (AHC) kurulma süreci, bir yandan Bakü’de, Şamahı`da, Karabağ’da, Urmiye`de, Nahçıvan’da, Muğanda Ermeni çeteleri ve onların destekçileri tarafından büyük katliamların gerçekleştirilmesi dönemi olarak geçti. 1918 yılının özellikle Mart ayı Ermeni çeteleri tarafından gerçekleştirilen katliamların doruğa ulaştığı dönem oldu. Sadece Revan (Erivan) Hanlığı coğrafyasında 197 köy yıkılmış, 100 binden fazla Azerbaycan Türkü ya öldürülmüş ya da başka bölgelere kaçmak zorunda bırakılmıştı. Bakü Guberniyası`nda 33 yerleşim birimi tamamen, 196 yerleşim birimi ise ciddi derecede yıkıma maruz kalmıştı. Bu koşullar altında 28 Mayıs 1918 tarihinde AHC ilan edilmişti.

Baku_az_vs

Aynı dönemde Anadolu`da durum pek iyi değildi. Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmesinin Osmanlı Devleti için sonuçları ağır oldu. Anadolu`daki Türk devleti ve belki de Türk varlığı tehdit altındaydı. Ama tıpkı zor durumda olmasına rağmen Çanakkale`ye yardıma giden Azerbaycan Türkleri gibi, Anadolu Türkleri de kendileri yaşamsal tehlikeyle karşı karşıya kalmalarına rağmen Kafkasya’daki ve Türkistan’daki kardeşlerini unutmadı, onların bağımsızlığı için elinden geleni yaptı.

 

Kafkas İslam Ordusu’nun Oluşması

10641165_699237323477805_2075226082797365230_n

Rus esaretinden kurtulup Türkiye’ye geçen Avustralyalı bir subay 29 Aralık 1917`de 6. Ordunun Kumandanı Halil Paşa ile görüşerek Kafkasya’daki duruma ilişkin olarak kendisine bilgi vermişti. Halil Paşa o subayı Enver Paşa ile de buluşturdu. Avusturyalı subay ile yaptığı görüşmeden sonra Enver Paşa`da hem Kafkasya’daki din ve kan kardeşlerinin onlara duyduğu ihtiyaç, hem de bölgedeki mevcut ortamın yardım etmek için uygun olduğu konusunda ciddi kanaat oluştu. Bu amaçla o sırada Libya’dan İstanbul’a gelen kardeşi Nuri Killigil (Nuri Paşa) ve Şevket beyi Azerbaycan ve Dağıstan`a göndermek, Azerbaycan’daki kardeşlerini kurtarmak için ordu kurmak kararını verdi.

 

Enver Paşa 1918 yılının başlarından itibaren Kafkasya’daki Türk ve Müslüman halkı korumak, Bakü’yü işgalden kurtarmak için bir ordu kurulması yönünde çalışmalara başladı. Kurulacak ordunun yerel ordu olarak varlığını sürdürmesi planlanıyordu. Ancak bu planın uzun zaman alacağını gördüğü için (çünkü Çarlık Rusyası döneminde Azerbaycan’ın askeri birlikleri yoktu. Çarlık Rusyası`ndan Azerbaycan’a sadece 300 civarında iyi eğitim almış subay kadroları kalmıştı. Ama küçük subay kadrosu olmadan onlar genel ordu oluşturulması için yeterli değillerdi) Azerbaycan’a Türk askeri birliklerini göndermeye karar verdi. Nuri Paşa komutasında özel askeri birlik oluşturuldu. Heyet 8 Mayıs 1918`de Tebriz’e geldi. Yol boyu birkaç yerde (özellikle Urmiye`de) Ermeni katliamlarının önlenmesi için çarpışmalar yaşanmıştı. Heyet 20 Mayıs`ta Aras nehrini geçerek Zengezur`a ulaştı. Nuri Paşa bu bölgedeki Ermeni katliamları karşısında dehşete kapılmıştı. Subaylarından bir bölümünü bu bölgede bıraktı, birkaçını ise Nahçıvan bölgesine gönderdi. 24 Mayıs`ta Yevlah`a, 25 Mayıs`ta ise Gence’ye ulaştılar. Burada ordunun yapısında bazı değişiklikler yapıldı. Kafkas İslam Ordusu ayak bastığı her yerde Azerbaycan halkının büyük sevgisi ile karşılaştı.

 

4 Haziran`da Osmanlı Devleti ile Azerbaycan Halk Cumhuriyeti arasında dostluk anlaşması imzalandı. Anlaşma diğer hususların yanı sıra Azerbaycan’a askeri yardım gösterilmesini de öngörüyordu. Enver Paşa ile Mehmet Emin Resulzade arasındaki görüşmede Azerbaycan’a ilk yardım olarak 2 milyon Türk Lirası tutarında borç verilmesi de karara bağlandı.

 

Bu anlaşmanın ardından 9. Ordunun 5. Kafkas Fırkası (Tümeni) Gümrü`ye, oradan Gazah`a ve nihayet Gence’ye geldi. Bu ordu ve onlara katılan Azerbaycanlı gönüllülerden oluşan Kafkas İslam Ordusu kuruldu. Kafkas İslam Ordusu’na Nuri Paşa kumandanlık ediyordu. Özel olarak 5. Kafkas Fırkası Mürsel Paşa’nın kumandanlığına geçti ve ordu güçlendirildi. Kafkas İslam Ordusu belli hazırlıklardan sonra Bakü’nün kurtarılması için girişimlere başladı. Göyçay, Salyan, Ağsu, Kürdemir, Ağrı ve Şamahı`da ağır çatışmalar yaşandı. Ağustos’tan itibaren Bakü yakınlarında savaşlar başladı.

 

Aslında Bakü’nün kurtuluşundan önce askeri-diplomatik ortam daha da ağırlaşmıştı. 27 Ağustos’ta Almanlarla Ruslar arasında imzalanan Brest-Litovsk anlaşması aynı zamanda Türk ordusunun Bakü’ye girişinin önlenmesi (karşılığında Rusya Almanlara Bakü petrolünden pay verecekti) amacını gütmekteydi. Bakü’deki Ermeni-Rus askeri birliklerinin yardımına İngilizler de çağrılmıştı. Ancak tüm bunlar Bakü’nün işgalden kurtarılmasını önleyemeyecekti.

…14 Eylül`de Bakü çevresindeki savaşlarının 40. günü yaşanıyordu. Kafkas İslam Ordusu 14 Eylül’ü 15 Eylül’e bağlayan gece kritik saldırıya geçti. Saldırılara dayanamayan İngiliz askerleri şehri terk etti. 15 Eylül’de ise artık Bakü düşman işgalinden tamamen kurtarılmıştı. Birliklerin genel komutası Nuri Paşa tarafından yapılsa da, son askeri operasyonlar doğrudan Mürsel Paşa komutasında gerçekleştirilmişti. Mürsel Paşa bu kahramanlığı nedeniyle “Bakü” soyadını almış ve tarihe “Mürsel Bakü” olarak geçmişti.

 

Savaşlarda Azerbaycan Türkleri ile beraber Anadolu’nun çeşitli yerlerinden, hatta Doğu Avrupa’dan, Kerkük’ten ve dünyanın diğer yerlerinden gönüllü olarak Azerbaycan’a yardıma gelmiş yaklaşık 1300 Türk asker ve subayı şehit olmuştu. Bu olay tarihe sadece Azerbaycan’ın başkentinin kurtuluş günü olarak değil, aynı zamanda Türk dayanışmasının önemli bir örneği olarak geçti…

 

1486838_699237320144472_6943550648551424649_n

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir