X

ASYA

Asya’nın Eski Kutuna Kavuşması Dileği ile

Asya Kıtası 44 milyon km2 ile Dünyanın en büyük kıtasıdır. Ural Dağları ile Avrupa’dan, Kızıldeniz ve Süveyş kanalıyla Afrika’dan ayrılır. Amerika ile birbirine en çok yaklaştığı yer kuzey doğuda Bering Boğazıdır. Dünya nüfusunun yarısından fazlası Asya’da yaşamaktadır.

Asya kıtası 7 bölgeden oluşmaktadır ;

KUZEY ASYA

DOĞU ASYA

GÜNEYDOĞU ASYA

GÜNEY ASYA

GÜNEYBATI ASYA

ORTA ASYA

AVRASYA

İçerik Şeması

ASYA KITASI

Kuzeyden Kuzey Buz Denizi ile sınırlıdır. Kuzey doğuda, Bering Boğazı ile Amerika’dan ayrılmaktadır. Kıta, doğuda Büyük Okyanus ile sınırlanır. Ancak kıyı açıklarında kuzey-güney doğrultulu ada ve takım ada yayları yer almaktadır. Burada; Aleut, Japon, Bonin ve Mariana derin deniz çukurluklarından geçen ve “Andezit Hattı” adı verilen çizginin batısındaki bölge ile oradaki adalar Asya anakarasına aittir. Kıtanın güneydoğu sınırı olarak, Sunda Adaları ile Arafura Denizi arasından geçen hat sınır olarak kabul edilmekte, Kıtayı güneyden Hint Okyanusu sınırlandırmaktadır. Asya’nın batısı için en çok kabul edilen sınır; Ural Dağları, Ural Nehri, Maniç Oluğu, Karadeniz, Boğazlar, Ege Denizi, Akdeniz, Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz üzerinden çekilen hattır. Bu hattın doğusundaki Anadolu ve Kafkaslar Asya’dan sayılırken Trakya Avrupa’ya dahil edilmektedir.

 

Asya Kıtası 44 391 163 km²’lik yüz ölçümü ile dünyanın en büyük, 1010 m’lik ortalama yükseltisiyle de dünyanın en yüksek kıtasıdır. Bu yükseltide, dünyanın en yüksek zirvelerini barındıran Himalaya Dağları’nın payı büyüktür. Asya, kuzey-güney doğrultusunda 8 490 km genişliğindedir. Kıtanın en kuzeyinde, Rusya’da Çelyuskin Burnu (77° 42′ K paraleli) yer alırken, en güneyinde, Malakka Yarımadasındaki Buru Burnu (1° 14′ K paraleli) bulunur. Adaları esas aldığımız taktirde, Severneya Zemlya adası (81° 16′ K paraleli) ile Endonezya’ya bağlı Rudi Adaları (11° 00′ G paraleli) arasında 10 245 km’dir. Kıta doğu batı doğrultusunda; Türkiye’nin de en batı ucu olan Gökçeada’nın Avlaka Burnu (25° 38′ D meridyeni) ile Çukçi Yarımadasında Dejnev Burnu (169° 40′ D meridyeni) arasında 8 200 km’dir.

Asya Kıtası, kuzeyden Kuzey Buz Denizi ile sınırlıdır. Kuzey doğuda, Bering Boğazı ile Amerika’dan ayrılmaktadır. Kıta, doğuda Büyük Okyanus ile sınırlanır. Ancak kıyı açıklarında kuzey-güney doğrultulu ada ve takım ada yayları yer almaktadır. Burada; Aleut, Japon, Bonin ve Mariana derin deniz çukurluklarından geçen ve “Andezit Hattı” adı verilen çizginin batısındaki bölge ile oradaki adalar Asya anakarasına aittir. Kıtanın güneydoğu sınırı olarak, Sunda Adaları ile Arafura Denizi arasından geçen hat sınır olarak kabul edilmekte, Kıtayı güneyden Hint Okyanusu sınırlandırmaktadır. Asya’nın batısı için en çok kabul edilen sınır; Ural Dağları, Ural Nehri, Maniç Oluğu, Karadeniz, Boğazlar, Ege Denizi, Akdeniz, Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz üzerinden çekilen hattır. Bu hattın doğusundaki Anadolu ve Kafkaslar Asya’dan sayılırken Trakya Avrupa’ya dahil edilmektedir. Asya ülkeleri; Uzakdoğu Asya, Güneydoğu Asya, Güney Asya, Orta Asya, Kuzey Asya, Kafkas ülkeleri ve Güneybatı Asya, Avrasya ülkeleri gibi gruplara ayrılmaktadır

1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, zengin doğal kaynakları ile gelişme potansiyeline sahiptir. Bu ülkelerin önünde bulunan en büyük engel henüz, çağdaş teknoloji ile üretim yapamamalarıdır. Asya’nın en önemli sorunu, nüfus artışı ile doğal dengenin korunmasındaki güçlüklerdir. Malezya, Endonezya ve Hindistan’daki ekvatoral ormanlarda tahrip devam etmektedir. Erozyon en önemli sorunlar arasındadır. Pakistan, Çin, Hindistan, Myanmar, Kamboçya ve Laos en fazla erozyonun görüldüğü ülkelerdir.

Günümüzde Asya Kıta Haritası ve Uydu Görüntüsü

 

 

ASYA KITASIBÖLGELERİ ;


Asya kıtasının bölgelere bölünüşünü etkileyen en önemli faktörler; kıtanın büyüklüğü, doğal – coğrafi alanları (düzlükler, dağlar, havzalar), beşeri ve ekonomik coğrafya özellikleri vb. Asya kıtası şu bölgelere bölünmüştür:


Kuzey Asya

Kuzey Asya, Ural dağından Büyük Okyanus’a kadar uzanan Arktik Okyanusu havza bölgesini kapsar. Bu bölgenin tamamiyle Rusya’da bulunduğu görülür.

TAYGA – Kuzey Avrupa ve Kuzey Asya ile Sibirya’daki geniş yeşil orman kuşağıdır. Tayga orman kuşağı, en sıcak aylarda ortalama sıcaklık 13°C ilâ 20°C ve yıllık yağış miktarı 300 – 600 mm arasında değişen bölgelerde gelişir . Yeşil yağmur ormanları Kuzey Asya – Sibirya’da yaygındır. Yeşil yağmur ormanları tayga olarak bilinir. Tundra, Asya’nın en kuzey deniz kıyılarında, tayga orman kuşağı ile Arktik Okyanusu arasında yer alan iklim ve bitki örtüsü bölgesidir.

Sayısı yüksek olan Asya nüfusunun, farklı alanlara yerleşmesine rağmen, dini mensubiyete göre birkaç dini topluluk ortaya çıkmıştır. Rusya ve Kazakistan dahil, Kuzey Asya nüfusu Hristiyan-Ortodoks Kilisesine bağlıdır.


Doğu Asya

Doğu Asya, Büyük Okyanus havza bölgesini kapsar. Bu bölge, Himalaya, Pamir, Altay, Yablanov dağları ve Amur ırmağına kadar uzanır. Doğu Asya’da; Çin Halk Cumhuriyeti alanları (Hong Kong, Makao), Moğolistan, Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Güney Kore Cumhuriyeti, Japonya ve Tayvan bulunur.

Doğu Asya’da konuşulan diller şu dil topluluklarına aittir: Çince-Tibetçe, Tunguzca-Mancurca ve Moğolca. Çok sayıdaki ahalinin büyük bir kısmı değişik diller konuşuyor. Çin ve Tayvan’da genelde Çince kullanılıyor. Yanısıra, Hieroglif alfabesi de kullanılıyor. Moğolistan’da, Kiril Alfabesi ile Moğolistan dili resmi dil oluyor. Bu dil 1945 yılından bu yana kullanılmaktadır. Fakat en yeni dönemde 13. yüzyıldan kaynaklanan Eski Moğolistan alfabesi de kullanılmaktadır. Kore yarımadasında bulunan her iki devlette Kore dili kullanılıyor. Bununla birlikte özel Kore alfabesi de yürürlükte bulunmaktadır. Japonya’da ise ahali Japon dilini ve ayrı olarak Japon alfabesinden yararlanmaktadır.

Doğu Asya’da yaşıyan uluslar genel olarak birkaç gruba bölünmüştür. Bu gruplarda Çinliler, Japonlar, Koreililer ve Moğolistanlılar kapsanılmıştır. Fakat, tüm bu ulusların kültürü değişiktir.Genede bu ulusların kültürü uzun yüzyıllık geleneklere dayanmaktadır. Din açısından da durum aynıdır. Eğitim, ve mimari alanlarında da uzun yüzyıllık gelenekler mevcuttur. Ahalinin her günkü hayatı ve çalışmalarında da bu geleneklere saygı gösterilmektedir. Ahalinin daha büyük bölümü ise hala köy ortamlarında yaşamaktadır. Fakat, sanayinin gelişmesiyle daha doğrusu, ahalinin sanayi açısından kalkınmasıyla ahali daha büyük şehirlere geçip hayatlarını burada sürdürüyor. Tabii ki bununla birlikte, ahali arasında ve devletlerde toplumsal ve kültürel değişmeler de belirlemeye başlıyor. Yanısıra, tarımcılığın sanayileşmesi de gelişmeye başlıyor. Öyle ki şehirlerde ahalinin gelenekleri de değişiyor. Örneğin, Japonya’da trenlerin tam zamanda hareket etmeleri ve terminallere ulaşmaları süresi saniyeler ile ölçülüyor.

Doğu Asya alanının doğal özellikleri, bölge bölge farklılık gösterir. Çin’in kuzeybatı bölgeleri ve Moğolistan’ın iç kesimlerinde, yüksek dağlarla çevrili olan alanlarında, kurak iklim özellikleri olan çöl (Takla Makan, Gobi vb.), yarıçöl ve isteplerde ahalinin göçebe ve yarı göçebe hayvancılık (çoğunlukla koyunculuk ve sığırcılık) ile uğraştıkları görülür. Doğu Asya’nın alçak olan deniz kıyılarında daha elverişli iklim, büyük doğal zenginlik ve yoğun yerleşmiş nüfusu, tarım ve hayvancılık dalları (domuzculuk ve kümes hayvanları) gelişmiştir. Doğu Asya’da iş gücü olarak kullanılan iki önemli hayvan türü, bizon ve uzun tüylü sığır – Tibet platosunun yüksek dağlık alanlarında yetiştirilir; öküz ve manda, düzlük tarım alanlarında toprağın işlenmesinde kullanılan önemli fi ziksel güç sayılır. Çiftçilik alanında en çok pirinç yetiştirilir. Pirinç, düzlük ve teras şeklindeki arazilerde yetiştirilir, özellikle büyük ırmak vadilerinde yaygındır. Örneğin, Hoang Ho ve Yang Çe Yang ırmak vadilerinde vb. Diğer tarım kültürlerinden, Çin en büyük buğday, mısır, patates, bahçe kültürleri, soya, çay ve tütün üreticisidir. Bu bölgede ipek üretimi de önemli yer alır.

Doğu Asya ülkelerinin denize kıyıları, balıkçılığın gelişmesini sağlamış ve bu ülkeler dünyada büyük balıkçılık güçleri arasında yer alır.Geçmişte, Doğu Asya ülkeleri, ekonomiye kapalı ülkelermiş, fakat İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, tamamiyle tükenmiş ekonomiden, hızlı ve güçlü bir şekilde sanayi gelişmeye başlamış. Çok sayıda nüfusu ve beslenme sorunu belirgin olan Çin’de, daha sonra 1970 yılında sanayide hızlı gelişme kaydedilmiştir. Benzer durum Kuzey ve Güney Kore ülkelerinde de yaşanmıştır. Öyle ki, bugün Doğu Asya, Asya’nın en gelişmiş sanayi bölgesidir. 1990 yılından sonra, göç hareketlerindeki sınırların kaldırılması ile nüfusun şehirlere yerleşmesi artış göstermiştir. Bu şekilde, özellikle Hoang Ho ve Yang Çe Yang ırmak vadilerinde ve deniz kıyılarında çok sayıda milyonluk-mega kentler kurulmuştur. Asya haritası üzerinde Çin, Japonya ve Kore yarımadasında yer alan en büyük kentleri bulmaya çalışınız! Büyük şehir ve kentlerde farklı sanayi kolları gelişmiştir. Çin, büyük doğal zenginliklere sahip ve gelişme imkanı olan sanayi ve tarım ülkesidir. Burada kara metalürji, makine sanayisi, otomobil, uçak, gemi, vagon ve lokomotiv, elektrik, kimya, tekstil, gıda vb. sanayi kolları gelişmiştir. Büyük çapta oto ve demir yolları inşa edilmiştir. Japonya çok gelişmiş bir ülkedir. Dünya’nın mucizesi olarak adlandırılmış. Dünya sanayisi üretiminde %12 ile payı vardır. Japonya bilişim alanında, en çağdaş bilimsel ve üretim teknolojisi, iletişim, robot ve biyoteknolojiye sahiptir. Gemi yapımında, otomobil, traktör, elektronik cihazlar ve robot üretiminde Dünya’da birinci yeri alır. Japonya’da enerji kaynakları ve ham maddeler yetersiz olduğu için ithal edilir ve kara ile renkli metalürjinin gelimesi sağlanır. Japonya’nın 50’den fazla nükleer santralı vardır. Japonaya’da tekstil, gıda, kimya ve ilaç sanayisi gelişmiştir. Japonya, Dünya’da en gelişmiş ulaşım ağı, ulaşım araçları ve gelişmiş ticarete ve bankacılığa sahiptir. Benzer sanayi gelişimi Güney Kore ülkesinde de görülür. Burada klasik gemi yapımı, otomobil ve elektrik sanayisi yanısıra birçok çağdaş sanayi kolları gelişmiştir. Örneğin, aerokozmik sanayisi, biyoteknoloji, genetik mühendisliği, lazer vb. Tayvan, çok yüksek düzeyde gelişmiş kimya, makine, bilgisayar, elektronik cihazlar, kimya, makine, gemi yapımı ve tekstil sanayisine sahiptir. Doğu Asya ülkelerinden biraz geride kalmış ve kapalı ekonomiye sahip olan Kuzey Kore’nin sanayisi eski teknolojiye dayalıdır ve üretimi düşüktür.

 


Güneydoğu Asya

Güneydoğu Asya, Hindiçini yarımadası ve çok sayıda adaları kapsar. En büyük adaları; Kalimantan/Borneo, Cava, Sumatra, Sulaves, Mindanao vb. Bu bölgede yer alan ülkeler: Myanmar (Burma), Tayland, Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti, Kamboç, Viyetnam Sosyalist Cumhuriyeti, Malezya Federasyonu, Singapur, Brunei, Endonezya, Timor Demokratik Cumhuriyeti ve Filipinler.

Musonlar, Güney ve Güney Doğu Asya ile Hint Okyanusu’nun kuzey bölgelerinde esen periyodik (mevsimlik) rüzgarlarıdır. Musonlar, subtropikal iklim bölgelerinde, kıtanın kuzey kara kesimleri ile güney okyanus üzerindeki sıcaklık ve basınç farklılıklarından ortaya çıkar. Mevsimlere bağlı olarak rüzgarlar da adlandırılır. İki mevsim yaşanır ve kış ile yaz Muson rüzgarları olarak adlandırılan rüzgarlardır. Kış musonları Himalaya dağları ve Güney ile Güney Doğu Asya karasından Hint Okyanusu’na doğru, Ekim ayından Nisan ayına kadar esen rüzgarlardır. Kış muson rüzgarları çok şiddetli olmaz. Muson rüzgarlarının etkili oldukları bölgelerde ayaz, kuru ve soğuk hava durumu yaşanır, denizleri sakindir. Yaz musonları, güneyde Hint Okyanusu’ndan kuzeyde Güney ve Güney Doğu Asya’ya doğru eser. Yaz musonları sıcak ve nemli rüzgarlardır. Kış muson rüzgarlarından daha hızlı ve güçlü bir şekilde denizden karaya doğru eser, dağlık bölgelerde yükseklere çıkarak yoğun bulutları ve bol yağışı getirirler. Yağışlarla birlikte 2 ay kesintisiz süren şiddetli gök gürültüleri yaşanır.

Büyük nem, yüksek sıcaklıklar ve gürültülü ve bulutlu havalar, özellikle Hindistan’ın batı kıyılarında, Malakka yarımadasında ve Endonezya adalarında görülür. Yaz musonları esnasında, Hindistan ve Şri Lanka kıyılarında hoş ve ılıman iklim yaşanır. Sabit ve dengeli hava şartları, yaz ile kış dönemleri arasında iki hafta kadar sürer. Muson rüzgarları, Güney ve Güney Doğu Asya halkının yaşamını büyük ölçüde etkiler. Doğanın bağışı olarak nitelendirilmesi ve algılanması mümkün olan yaz musonları, nüfus ile yoğun yerleşmiş (2 milyar civarında), Hindistan, Bangladeş, Şri Lanka, Myanmar (Burma), Tayland, Viyetnam, Malezya, Endonezya ve Filipinler’de başarılı bir tarım ekonomisinin gelişmesini ve gerçekleşmesini sağlar. Yaz musonları, pirincin bu alanlarda en yaygın tarım kültürlerinden birisi olarak yetiştirilmesini ve nüfusun beslenmesinde önemli rolü vardır. Yarımada ve adalarda yerleşmiş milyonlarca nüfusun, yolculuk yaptığı sayısız yelkenli gemilerin denizlerde ulaşımı, Muson rüzgarlarının esme yönüne bağlı olarak gerçekleşir. Coğrafya enlemleri ve musonların etkisi ile Hint ve Hindiçini yarımada ve adalarında değerli ağaçlardan (tika, sandal, mahagoni) oluşmuş gür ormanlar yaygındır. Orman ve ağaçların, odun sanayisinde farklı ürünlerin üretilmesinde kullanılması önemlidir. Muson rüzgarlarının gecikmesi, tarım üretimini olumsuz etkiler ve bununla birlikte gıda ve beslenme sorunu yaşanır.


Güney Asya

Güney Asya, Hint yarımadasını kapsar. Bu bölge, kuzeyde Himalaya dağ zinciri, batıda Afganistan dağları ve doğuda Çin dağları arasında yer alır. Güney Asya’da yer alan ülkeler: Pakistan İslam Cumhuriyeti, Hindistan, Nepal, Butan, Bangladeş Halk Cumhuriyeti, Demokratik Sosyalist Cumhuriyeti Şri Lanka ve Maldivi.

Hindistan, farklı tarihi ve kültürü, dili ve dini özellikleri ile 280’den fazla ulusların yaşadığı bir mozaik ülke görüntüsünü verir. Bu durum aynı zamanda batıdan doğuya doğru İndüs ile Bengal düzlüğü üzerinden ulusların yer değiştirmesi ile de ortaya çıkar. Bu bölge farklı uygarlıklar, öğretiler ve inançların çatıştığı bölgedir. Hindistan’ın tarihi boyunca Eski Hindistan Dönemi, İslamiyet Dönemi, Britanya Dönemi ve 1947 yılından sonra Bağımsız Hindistan Dönemi yaşanmıştır. Etnik yapısını %73’le Hint-Asya grubundan 30’dan çok millet oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra Dravid ve Çin-Tibet grupları da yer almaktadır. Günümüzde 1.1 milyar nüfusu olan Hindistan’da, % 80’i Hint, % 12 İslam, % 3.5 Hristiyan ve diğerleri farklı öğretileri benimsemekteler. Resmi dil Hint dilidir, fakat bölgelerin herbirinin kendine ait resmi dili vardır. Örneğin, Asam, Bengal, Kaşmir, Pencab, Tamil dili vb.

Hindistan’da uluslar, dinler ve diller çeşitlilik gösterir. Milletlerin birçok farklılıkları olmasına rağmen aralarındaki hoşgörü Hindistan’ın önemli manevi zenginliğidir. Fakat, Hindistan’ın ülke olarak sorunları da olduğu bir gerçektir. Özellikle büyük nüfus yoğunluğu, İndüs ve Bengal düzlüğü ve deniz kıyı bölgelerinde görülür. Ortalama yıllık nüfus artışı 19 promildir daha doğrusu 1 yıl içerisinde Hindistan’da 17 milyon nüfus artar. Böyle bir nüfus artışı ahalinin gıda sorununu ortaya çıkarır. 300 milyondan fazla insanı fakirlik sınırının altındadır. Nüfusun % 70’i köylerde yaşar. Köylerde işsizlik ve yaşam koşullarının yetersiz olması nedeniyle, köy nüfusunun bir kısmı şehirlere göç etmektedir. Öyle ki günümüzde, Hindistan’da 30 milyon civarında şehirin bulunduğu tahmin edilmektedir. Şehir sayısının belirlenmesi zordur çünkü, halkın büyük bir kısmı fakir bölgelerde yaşar veya evsizdir. Şehirlerde yoğun yerleşmiş olan nüfus, çevre kirlenmesine, çöplerin yığınlaşmasına, şehir merkezlerinde ise eski ulaşım araçları ve fabrikalar havanın kirlenmesine neden olur. Yolların yetersiz altyapısı, nüfus ve yolcu taşımacılığı demir yolu ulaşımına yönelmiş, eski raylar ile trenlerle günde 15 milyon yolcunun yoğun bir şekilde ve zor şartlarda ulaşımı gerçekleşmektedir.


Orta Asya

Orta Asya, genellikle, Asya kıtasının kapalı havza bölgesi ile eşleştirilir. Orta Asya, Hazar ve Aral gölü kapalı havza bölgesini, çöller ile Tibet platosundaki gölleri kapsar. Devlet sınırları açısından, Orta Asya’da şu ülkeler yer alır: Kazakistan Cumhuriyeti, Türkmenistan Cumhuriyeti, Özbekistan Cumhuriyeti, Kırgızistan Cumhuriyeti, Tacikistan Cumhuriyeti ve Afganistan.

Orta Asya’da yer alan ülkeler: Afganistan, Kazakistan, Kıgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’dır. Ülkelerin toplam yüzey ölçümü 4 646 600 km2 ’dir. Bu bölgede 85 milyon nüfus yaşamaktadır. Çok büyük alana sahip olan Orta Asya bölgesinde nüfus sayısı azdır. Genellikle nedenleri rölyef ve iklim özelliklerine bağlıdır. Bu bölge batı, güney ve doğudan dağlar ile çevrili, kuzeyde denizlerden uzakta bulunur. Dolayısıyla yıllık yağış miktarı 200-500mm arasında değişir. Yağış yetersizliği çöllerin oluşmasına neden olmuştur. Orta Asya ülkelerinden Afganistan ve Özbekistan’ın nüfus sayısı daha büyüktür. Etnik yapısını; Kazaklar, Ruslar, Türkmenler, Özbekler, Kırgızlar, Tacikler ve Paştunlar oluşturur. Afganistan’da Paştu dili ve Arap Alfabesi, diğer tüm ülkeler kendi dilini konuşmakta ve Kiril Alfabesini kullanmaktadırlar. Ülkelerde resmi dil yanısıra Rus dili de kullanılmaktadır. Orta Asya nüfusunun % 80’i İslam, % 10’u Hristiyan ve kalan nüfusu diğer dinlere mensuptur. Kazakistan’da nüfusun % 45’i Ortodoks hristiyandır.

Orta Asya ülkeleri ekonomik açıdan farklılık gösterir. Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan sanayi ve tarım ülkelerdir. Afganistan, Tacikistan ve Kırgızistan az gelişmiş tarım ve sanayi ülkeleridir. Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın büyük alanları ve geniş düzlüklerinde tarımcılık gelişmiştir. Önemli tarım kültürleri; buğday (Kazakistan’da işlek arazinin % 50’sinde yetiştirilir), arpa, pirinç, mısır, ayçiçeği, pamuk, bağlar, patates vb. Pamuk ve ipek böceği de yetiştirilir, bunlar özellikle tekstil sanayisinin gelişmesini ve tekstil sanayisinde ihraç edilen ürünlerin ham maddelerini oluştururlar. Az yağış miktarı ve su yetersizlik sorunu, özellikle Amu Derya ve Sir Derya ırmaklarından yapılan sulama ile karşılanmaktadır. Dolayısıyla akarsuların sulama amaçlı kullanılması nedeniyle, suları sürekli azalmakta ve akıntıları Aral gölüne kadar ulaşamamaktadır.

Orta Asya’da hayvancılık gelişmiş, özellikle koyun ve keçiler yetiştirilir. Büyük baş hayvanlardan, sığır, at, deve, öküz vb. Değerli kürk ve derisi olan hayvanlar (Özbekistan’da tilki, tavşan vb.) yetiştirilir. Bölgenin özelliklerinden birisi, petrol, doğal gaz, demir, kömür, renkli metaller, poli metal madenleri volfram, uran, cıva gibi madenlerle zengin olmasıdır. Doğal zenginliklerinden, özellikle Hazar ve Aral gölü çevresinde petrol ve doğal gaz yatakları bulunur. Kömür, demir ve renkli metal yatakları Afganistan ülkesi (savaş ile tüm sanayi tükenmiş) dışında, diğer ülkelerde kara ve renkli metalürji, makine sanayisi, kimya ve petrol işletme sanayisinin gelişmesini sağlamıştır. Tarım ve hayvancılık ürünleri ile hafi f sanayi kolları, tekstil, gıda sanayisi vb. gelişmiştir. Orta Asya’da, çöller ve dağlık bölgelerinin yaygın olması nedeniyle ulaşım pek gelişmiş sayılmaz.


Güneybatı Asya

Güneybatı Asya, Akdeniz, Kızıl ve Arap denizine kıyısı olan alanları kapsar. Güneybatı Asya’da: Türkiye, Gürcistan, Ermenistanstan, Azerbaycan, Kıbrıs, Lübnan, Süriye, İsrail, Ürdün, Irak, İran, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahrein, Katar, Birleşmiş Arap Emirlikleri (BAE), Oman ve Yemen ülkeleri bulunur.

Petrol, sıvı mineral yakıtı olarak, özellikle motorun icat edilmesi ile önem kazanmıştır. Dolayısıyla petrol yataklarının araştırılması ve incelenmesine yol açmıştır. Dünyadaki diğer petrol yedekleri yanısıra, Güney Batı Asya Bölgesi de büyük petrol yataklarına sahiptir. Büyük çöl alanları ve yüksek çıplak dağlık bölgelerinde, Güney Batı Asya halkının tarım ve hayvancılık ile uğraşması sulama sistemine bağlı olarak gelişmiştir. Bu nedenle Güney Batı Asya’da Dicle ve Fırat ırmaklarında çok sayıda hidro sistemler kurulmuştur. Günümüzde ise çağdaş olan damla damla sulama sistemi gelişmekte ve uygulanmaktadır (özellikle İsrail’de). Birçok faktörlerin etkisiyle, genellikle nüfusu deniz ve göl kıyılarında, vahalarda ve büyük ırmak vadilerinde yerleşmiş bulunmaktadır. Dünya’da sanayinin gelişmesi ile (özellikle Avrupa ülkeleri, Japonya ve ABD gibi ülkeler büyük petrol yataklarına sahip değildi) hızlı ve yoğun bir şekilde ulaşım araçlarının üretilmesi ve kullanıma (otomobil, otobüs, gemü, uçak vb.) girmesi önem taşır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra petrol yakıtına daha çok ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.

Bununla beraber, Güney Batı Asya ülkelerinde sermaye olmaması nedeniyle, petrol 50 : 50 oranında (çok seyrek 75 : 25 oranında) ABD, Büyük Britanya, Fransa, Hollanda, Japonya ve İtalya gibi ülkelerden oluşan petrol örgütleri (topluluklar) tarafından istifade edilmiştir. Bu örgüt ve ülkeler, Güney Batı Asya’da petrol üretiminin % 90’ı ile ilgilenir, üretim ve tüketimini yönlendirir. Dünya’da petrol ve petrol ürünlerine büyük ihtiyaç duyulmasına ve petrol yataklarını isitifade etme ilkelerine rağmen, Güney Batı Asya ülkelerine mali gelir getirmekte ve bu ülkelerde yaşayan nüfusun hayat şartlarını ve tarzını etkilemekte ve değiştirmektedir. Örneğin, göçebe hayvancılıktan yarı göçebe hayvancılığa geçiş, deniz kıyı bölgeleri, ırmak vadileri ve vahalarda yerleşmeler, çağdaş tarım vb. Günümüzde, Güney Batı Asya ülkelerinde, çağdaş düzene sahip birçok gelişmiş şehirleri, sanayi merkezleri ve çeşitli sanayi kolları gelişmiştir. Ülkelerin çoğunda (petrol ve doğal gaz), milli brüt hasılatın % 90’ı, petrol ve doğal gazdan elde edilir. Halka yapılan hizmetlerin çoğu ücretsiz, fakat zengilerin sayısı sınırlı, genelde şeiklerdir ve bunların büyük bir kısmı ülkeyi yönetenlerdir. Örneğin, Kuveyt, B.A.E., Suudi Arabistan vb. Petrolün elde edilmesini ve imalatını geliştirmek amacıyla büyük petrol boru hatları inşa edilmiştir. Petrol boru hatları üzerinden, petrolün işlem gördüğü ve ihraç edildiği Akdeniz ve Pers denizi limanlarına, oradanuğ da sanayisi çok gelişmiş ve petrolü ithal eden Japonya, Güney Kore, ABD ve Avrupa ülkelerine gönderilir.

Asya Kıta’sın da ki Ülkeler

Afganistan
Azerbaycan
Bahreyn
Bangladeş
Başkurdistan Cumhuriyeti
Birleşik Arap Emirlikleri
Brunei
Butan
Doğu Timor
Endonezya
Ermenistan
Filipinler
Filistin
Kuzey Kıbrıs Türk Kesimi
Gürcistan
Hindistan
Irak
Japonya
Kamboçya
Katar
Kazakistan
Kore Cumhuriyeti
Kuveyt
Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti
Körfez ülkeleri
Kırgızistan
Laos
Lübnan
Malezya
Moğolistan
Myanmar
Nepal
Pakistan
Rusya
Singapur
Sri Lanka
Suriye
Suudi Arabistan
Tacikistan
Tataristan
Tayland
Tayvan
Türkiye
Türkmenistan
Umman
Vietnam
Yemen
Çin
Özbekistan
Ürdün
İran
İsrail

Leave a Comment