BİLMEZDİK…

Atatürk’ün karga kovaladığını bilirdik ama 5000’e yakın kitap okuduğunu bilmezdik. Laikliğini az çok bilirdik, ama Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci Yunanlılarca yıkılan, ahır yapılan yüzlerce camiyi tamir ettirdiğini bilmezdik. İçki içtiğini duyardık da, Kur’an’ın ilk gerçek tefsir ve tercümesini yaptırmak için verdiği mücadeleyi hiç duymazdık. Devrimlerini ezberlerdik tarih sırasına göre ama o devrimlerin ardındaki tarihi, kültürel, sosyal, bilimsel, hatta dinsel gerçeklerden haberimiz yoktu. Örneğin halifeliği “dinin bir gereği” diye anlattıklarından halifeliğin kaldırılmasının “dine aykırı” olduğunu düşünürdük! Harf devrimi’ni bilirdik de Latin harfleri diye bildiğimiz o harflerin aslında Göktürk-Etrüsk kökenli harfler olduğunu, dahası bu devrim yasasının adının “Latin Harflerinin Kabulü” değil “ Yeni Türk Harflerinin Kabulü” olduğunu bile bilmezdik. Nereden bilebilirdik yıllar sonra birilerinin, “Atatürk Latin harflerini kabul etti, bir gecede cahil kaldık!”, “Dedemizin mezar taşını okuyamıyoruz!” deyip gerçeği çarptıracağını. Yıllarca “beyin fesadına” uğratıldığımız için olsa gerek, bu yalancılara şöyle diyemezdik: “Sanki Osmanlı’da okuma yazma oranı yüzde 90’lardaydı! Asıl Harf Devrimin’den önce cehalet vardı. İnsanlar Harf Devrimi sayesinde okuryazar oldu. İnsanlar yeni harflerin kabul edilmesinden önce Arap harfleri varken de dedelerinin mezar taşını okuyamıyordu, çünkü toplumun yüzde 92’si Arap harfleriyle Osmanlıca okuyup yazamıyordu.                             

.Ataturk-1930-amongpublic

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir