Ömrü Davasına, Sevdası Mahşere Kalan Yiğide…
Tarih okurken tarih yazan, kampüsleri hainlere dar eden yiğit şehidimiz. FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU. Herkes seni anıyor. Başbuğ gibi, Ruhi Kılıçkıran gibi, nice şehitlerimiz gibi…
Kampüslerde davamızı haykırırken şehit ettiler seni. Tarih okurken, tarih yazdın. Rahat uyu Fırat’ım, senin alamadığın o diplomayı almak için milyonlarca genç var. Senin emanetin bizlere emanet. Sen şimdi tüm kalplere taht kurdun ve sanma ki unutuldun. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Senin ismini yaşatarak mücadelemizi vereceğiz. Yüklediğin ve yüklendiğin mücadele, aşkına güç verdi. Sen mücadelene aşık oldun. İmansız aşk insanı leş yapar; imanlı aşk şehit! ve sen imanla harmanlaşmış bir şehitsin.!
Koskoca bir Türk-İslam coğrafyasının yükünü taşıdın omuzlarında bu uğurda sesiz sedasız şehit oldun, tehditler aldın yine de kimseye boyun eğmedin. Hakk yolda adanmış yüreğinle yürüdün. Ölümlü bedeninde ölümsüz bir dava taşıdın.
GökTürk olup Türkçe yağdın zulmün üstüne ve sen sadece Ağrı’dan başlayıp Basra’ya dökülen bir nehrin adı değil, bayraklaşmış bir mücadelenin Akşehir’den doğup Ege’ye dökülen ismisin.
Ve bizler haykıracağız kampüslerde “Vatansız gelecek olmaz.” diye…
Üniversitelerde kan değil, oluk oluk mürekkep akmalı…Yumrukların gölgesinde değil, fikirlerin gölgesinde kurtaralım bu memleketi. Çünkü, bir Ülke’nin üniversiteleri ne kadar güçlü olursa o Ülke de o kadar güçlü olacaktır.
