X

ŞAMANİZM YENİDEN DOĞUYOR

ŞAMANİZM NEDİR

Şamanizm ata ruhlarına ve doğa varlıklarına tapınmaya dayanan eski bir inançtır. Bunun ne zaman ortaya çıktığı, ne gibi değişikliklerden geçtiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak eski Çin Kaynaklarından öğrenildiğine göre, Şamanlığın önce Orta Asya Türkleri arasında ortaya çıktığı, daha sonra da diğer Türk boyları arasında yayıldığı anlaşılmaktadır. Bugün Şamanizm diye adlandırılan geleneklerin din adamlarını ifade etmek üzere kullanılan Şaman kelimesinin etimolojik kökeni üzerinde de çok durulmuştur. Bu terimin Tunguzca’dan Rusça yolu ile Batı dünyasına geçtiği bilinmektedir.

ŞAMANİZM TARİHÇESİ

Aslen Sanskritçenin bir koluna bağlı olduğu sanılan kelimenin, Hind – Avrupa dillerinden Toharca (Samane= Budist rahip) ve Sogdça’daki (Saman) transkripsiyonları keşfedilince, bu terimin Hint Avrupa menşeine dayandığı iddiası kuvvet kazanmıştır. Çünkü bu kelime Tunguzca’ya yabancı görünmekte ve Şamanlığın güneyden kuzeye doğru yayılışında Budizmin tesiri sezilmektedir. Fakat Tunguzların komşuları ve Türk boylarından biri olan Sahaları etkiledikleri de gerçektir. Bazı bilim insanları bu sözcüğün köken olarak, Türkçe’deki
karşılığı olan “Kam” sözcüğü ile fonetik bakımdan aynı olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Şaman dini din değildir, genelde Tanrıya (ruha) inanan inançların bir çeşidi, ona din olarak bakmak yanlıştır” diyor.
Tayvanlı Türkolog LiuYiTang da: “kesinlikle Şamanizm’e din diyemeyiz, o sadece iptidai doğa ilahilerinin gücüne inanmaktan ortaya çıkmış hadisedir.”görüşünde bulunuyor. Yukarıdaki araştırmalara göre Şamani ruhlara inanılsa da din olarak kabul edilemeyeceği savunulmaktadır. Ancak Çin bilim adamları WuBing An, Mu Dong Yan, Sincan Bölgesinde ise Abudulkerim RAHMAN, Li Cin Shing, Dilmurat Ömer ve Türkiyeli Abdülkadir İNAN gibi araştırmacılar Şamanizmi din olarak görmektedirler. Li Cin Shing’in“Sincan’daki Dinlerin Tarihi” adlı eserinde “ Şaman dini ilkel toplumun son dönemlerinde din olarak şekillenmeye başlamıştır, o balıkçılık ve çoban hayvancılık yapan milletlerin tarihinde bu din önemli rol oynamıştır” diye bahsediliyor. Abdülkadir İNAN “Tarihte ve Bugün Şamanizm” adlı eserinde “Şamanizm Orta Asya göçmenlerinin eski dini. Hunlar, Gök Türkler, Uygurlar, Yakutlar gibi Orta Asya ulusları bu dine inanıyordu

ŞAMANİZM VE BÜYÜCÜLÜK

İlkel toplumda insanoğlu karşılaştığı sosyal olaylar, çelişkiler, hastalıklar gibi bazı olgu ve olayların sebeplerini anlayamazdı ve bunları anlamak ve kontrol altına almak isteğiyle Animizm düşünceleri etkisiyle kötü ruhları kovalayıp, iyi ruhların yardımına kavuşacağı maksadıyla büyücülük faaliyetleri ortaya çıkmış ve hayatlarını sürdürmede önemli bir unsur haline gelmiştir.


Büyücülük belli tören ve faaliyetler ile doğaüstü güçler (ruhlar, periler, cinler, dev vb.) den yararlanarak doğa, insan ve başka nesnelerle “hissi ilişki” kurarak gerçek amaca ulaşmak için aranan veya hayal kurulan bir eylemdir. Büyücülüğün tarihi süreci uzun, ilkel medeniyet etaplarından geçmiş, ulusların tarihinde bu tür eylemler farklı biçimlerde ayakta kalmıştır ve kalmaya devam etmektedir.


Tarihteki bu tür büyücülük eylemleri ve onun günümüzdeki izleri veya kalıntılarına Şamanizm’in dairesi içinde bakılmaktadır. Yani bu tür olaylar din olarak, Türk Topluluklarının iptidai dini olarak kabul edilmektedir. Büyücülüğün uzun tarihten beri devam edip gelmekte olan bir alışkanlık ya da eylem olduğu bilinmektedir. Asırlardır bu
eylem nasıl uygulanmaktadır, özellikleri nelerdir?

Göktürk Hanlığı ve Orhun Uygur Hanlığına dair yazıtlarda büyücülük veya Şamanlara ait yazılarla karşılaşmamıştır. Bu belki onların hayatında bu (büyücülük) eylemin o kadar önemsenmediğini ya da önemli bir etkide bulunmadığını gösterebilir. Ancak Çin kaynaklarında Hunlar, Türkler, Uygurlar tarihindeki büyücülükle ilgili yazılar
oldukça fazladır.


“Han nama” da şöyle yazılıyor; “Hunlar büyücüleri gönderiyor ve inek, koyun gibi hayvanları
gömdürürdü ve askerler için dua okuturdu. Tanrı Kut Han padişahına at ve başka şeyleri hediye etti ve
birkaç büyücünün orada kalmasını istedi.”
“Divani Lügati Türk”te bu konuda ayrıntılı bilgiler mevcuttur. Ve bu alanı anlamada önemli katkıları olmuştur. Daha çok Şamanilik inanılan doğa güçlerini etkilemeyi amaçlayan bir eylem olarak anlatılmıştır.

ŞAMANİZM VE ATEŞ

Şamanistler’e göre ateş her şeyi temizler ve kötü ruhları kovardı. Batı Göktürk Devleti’ne elçi olarak gönderilen ünlü Bizans elçisi Zemahros 569’da Orta Asya’da Batı Göktürk ülkesinin sınırlarına vardığında, Türkler’in kendisini ve arkadaşlarını alevler üzerinden atlatarak kötü ruhlardan arındırdıklarından söz etmiştir. Ateşten atlatıp temizlenme Uygur toplumunda çok yaygın bir eylemdir. Gelin yeni evine getirildiğinde ateşten atlatılır ve böylelikle gelinin üzerindeki uğursuzlukların temizlendiğine yeni yuvasına uğurluk getireceğine inanılır.


Uygurlar ateşe temizliğin sembolü olarak bakar ve ateşe tükürmezler. Ateşe su dökmezler, çöpleri atmazlar. Akşam karanlığında (şafak) ateş ile uğraşmazlar (oynamazlar). Bu yangından korunma gibi gelse de gündüz ile karanlığın bir birine dönüştüğü anda kutsal nitelendirdiği ateşi kaldırmamak, oynamamak gibi Zerdüştlük inancına takılmaktadır20. Eskiden ata babalarımız ateşi söndürmeden kullanmışlar, o dönem ateş ailenin bereketi olarak algılanmış komşular arasında ateş isteme eylemlerimde çok dikkatli davranmışlardır. Mesela Çarşamba günü ateş vermek tabu olarak kabul edilmiştir.

ŞAMANİZM VE MÜSLÜMANLIK

Türkler Müslümanlığı seçmeden önce çeşitli dinleri kabul etmişlerdir. İslami kabul ettikten sonra eski dinlerinin toplum üzerindeki etkilerinin tamamıyla yok olduğunu söylemek zordur. Bu anlamda Şamanizm’in günümüzdeki etkilerini fazla kaybetmemiş olmasının nedenleri şöyle birkaç noktada toplanabilir: Şamanizm dini olgu değildir. Kendi başına büyücülük temelinde ortaya çıkmış karmaşık bir kültürel olgudur. Yani büyücülük esasında ilkel sanat, tıp, estetik, tabiat düşünceleri ve din düşüncelerini kendinde barındırmış durumdadır. Şamanizm, ne kendine özgü bir din ne de büyünün bir şeklidir. Her iki alanı da ilgilendiren yanları bulunan çeşitli din ve dünya görüşlerini birleştiren bir inanış biçimi ve bir tekniktir.

Şamanizm’in tek tanrılı dinlerde görüldüğü gibi bir inanç sistemi ve kesin kuralları mevcut olmadığı için Şamanizm’i tarif ederken Ona, Orta Asya ve Sibirya bölgesini çevreleyen dinlerden çeşitli yollarla etkilenmiş ve zamanla kendi kültür kimliğini oluşturmuş bağımsız bir “kültür ocağıdır” denilebilir. Tabu anlaşıldığı üzere ilkel toplumlarda şekillenmiş bir durumdur. Batıda yapılan araştırmalara göre, tabular insanoğlunun doğaüstü olaylar hakkında düşünmeye başladığı anlarda ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu duruma ruh hakkında düşünmeye başlamaları, kendinde ve tabiatta olup bitenleri merak etmesi neden olmuştur. Ayrıca insanoğlunun ölümü doğru nlayamamasına ilişkin olarak “ruh ölmez” görüşleri de ortaya çıkmıştır. Bu görüş günümüzdeki tabuların birçoğunu oluşturmaktadır. “Her şerde ruh var” görüşü (Animisizm) tüm tabuların kaynağı sayılmaktadır.

Günümüzde Şamanizm kalıntılarının tabu haline gelmesi de toplumun hissi benzetme yoluyla ister istemez nesneleri, olguları kutsallaştırmasından kaynaklanmaktadır. Çalışmada tabular hakkında örnek verirken sınırlamaya gidilmiş, sadece ikinci el kaynaklardan yararlanarak Uygur toplumundaki tabulardan söz edilmiştir. Tabu kendi başına geniş bir inceleme alanını kapsayan araştırma konusudur. Tabular gelenek görenekleri kendilerinde yansıtmakla kalmayıp, tarihte inanılan inanç, itikat ve dinlerin izlerini de taşımaktadır. Bugün karşılaşılan tabuların bazılarının deneyimden kaynaklanan yönü olmakla birlikte, bazılarının ise geçmişe dönük çok da anlamlı bir yönü bulunmamaktadır.

Kaynak ;
ŞAMANİZM VE GÜNÜMÜZDEKİ KALINTILARI
Uygur Toplumundaki Tabular Üzerine

Video Kaynak ;

Yayımlanan Video ; Yeniden Dirilen Bir İnanç ŞAMANİZM Hakkında En Detaylı Bilgiler
Video Kanalı ; Engin Deniz Videoları
Vide Kanal Sahibinin İnstagram hesabı ; Engin Ugan

Categories: Dünya Yaşam
Leave a Comment