SELÇUKLULARDA SERAMİK
İçerik Şeması
Selçuklularda Seramik Sanatı
Selçuklu dönemi seramik sanatının kökenleri İslamlık öncesi olarak da bilinen Orta Asya Türk kavimlerinin yaşadığı dönemlere dayandığı bilinmektedir. Bu dönemin uzantısı Çin ve Proto Türk kavimlerine kadar dayanmaktadır. “Milattan önce ikinci ve birinci bin yılda Çin’de hükmeden Shang Sülalesi ve Proto Türk oldukları sanılan, İç Asyalı Chou Sülalesi devrinde, Kuzey Çin’in seramik sanatının başlangıç merkezlerinden biri olduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Milat sıralarında, Çinlilerin “Hsiung-nu” dediği Doğru Hunları kurduğu büyük devlet ortadan kaldırarak, batı sınırlarındaki illere ticarete başlayınca Çin seramik teknikleri de Türklerin yaşadığı bazı İç Asya illerine yayılmıştır” (Esin, 1980: 111). Selçuklu seramik sanatının köklerini Çin ve Proto Türk kavimlerinden alarak kendi kültürel ve sosyal yapıları ile birleştirip kendi öz sanatlarını oluşturdukları söylenebilir.
Selçuklu imparatorluklarının yerleşim alanlarının yaygınlığı ve imparatorluk sarayının belli bir başkente bağlı bulunmaması tek bir şehir etrafında kültür merkezi ve birikimi sağlayamamasına neden olmuştur. İran, Suriye, Irak, Mezopotamya gibi bölgelerde ki yerleşik kültürlerin beraberliğinde çok uluslu ve kültürlü bir ortamın ürünü olan Büyük Selçuklu Seramiklerinin, tüm bu bağlamda kendine özgü niteliklerini oluşturduğu söylenebilirse de İmparatorluğun siyasi yapılanması gereği Büyük Selçuklu dönemi seramiğinin ulusal olmaktan çok, bölgesel bir nitelik taşıdığı söylenebilir. Anadolu’ya gelindiğinde ise çok ulusluluğun ve kültürlülüğün sentezinin uzantısında ulusal kimliğe büründüğü görünmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda Selçuklu dönemi seramik sanatının eklektik bir yapıya sahip olduğu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine uzanan süreçte Türk seramik sanatı tarihinin en önemli yapı taşlarını oluşturduğu görülmektedir.

Kullanım Alanlarına Göre Selçuklu Seramikleri
Selçuklularda seramikler kulanım alanlarına göre iki gruba ayrılırlar. Bunlar; mimari seramikler ve kullanıma yönelik seramiklerdir. 14 Mimari seramikler hem Büyük Selçuklularda hem de Anadolu Selçuklularında yapı tasarımı olarak çeşitli örneklere rastlanılmaktadır. Büyük Selçuklular mimaride tuğlayı sıklıkla kullanırken, Anadolu Selçukluların çini ve taş malzemeleri daha çok kullandıkları görülmektedir. Kullanım alanı seramiklerinde Büyük Selçuklular, Anadolu Selçuklularına göre daha çok eser ürettikleri görülmektedir .
Mimari Seramikler
Mimari alanda üretilen seramikler iki grupta ele alınırlar. Kırığı renkli ve beyaz olanlar. Bu alandaki seramikler gerek süsleme gerekse yer ve duvar kaplama malzemelerini kapsamaktadır. Kırığı renkli bünyeler içerisinde ki yaygın olan tuğla, Selçuklularda süsleme ögesi olarak sıklıkla kullanılmıştır.
Kırığı renkli tuğla
Tuğla özellikle saraylar, cami, medrese, türbe gibi sosyal tesislerin süsleme ve inşasında kullanılmıştır. “Suya dayanmayan kerpiç duvar gövdesini, pişmiş tuğladan strüktürel bir gömlekle kaplayarak başlayan duvar inşa tekniği, tuğla yüzeyde giderek daha süslemesel örgülere yol açmıştır, sonunda gittikçe küçülen tuğla parçalarla yapılarak, dış yüzeylerdeki stürüktürel ifadenin tümden ortadan kalkmasına yol açmıştır. Bu küçük parçalara renkli sır uygulanmasıyla başlayan gelişme, büyük bir olasılıkla, çömlekçilik tekniklerinin katkısıyla mozaik çini kaplamaya dönüşmüştür” (Kuban,1993: 163). Tuğlalar, ilk başta sırlı tuğla daha sonra da tuğla mozaik tekniğinde eserler vermiştir. “Sırlı tuğla, çini ve mozaik çini, Orta Çağ mimari bezemesinin önemli öğeleridir.
Beyaz tuğla
Fakat İran’da Selçuk ve daha sonraki egemenlik dönemlerinde görülen dış yapının çini ile süslenmesi Anadolu’da çok revaçta olmamış, taş bezeme Selçuklu çağı yapılarının temel tercihi olmuş, sırlı malzeme daha çok yapı içlerinde kullanılmıştır” (Kuban, 2002: 338). Selçuklularda mimari alanda yaygın olarak kullanılan kırığı beyaz bünyeli ürünler, çinileri oluşturur. Çiniler mimari alanda iç ve dış yapılarda sıklıkla görülmektedir.

Kullanım Seramikleri
Selçuklu dönemi kullanıma yönelik seramikler, kırığı beyaz ve renkli olanlar olmak üzere ikiye ayırmak zor olduğu görülmektedir. Bunun nedeni kullanıma yönelik seramiklerin; çanak çömlekten, vazo, kase vs. kadar uzanan bir ürün çeşitliliği vermesi ve bugüne kadar bu alanda düzenli bir araştırmaya rastlanmamasıdır.
Malzeme hazırlama tekniği
Büyük Selçuklu döneminde ve Anadolu Selçuklu döneminde kullanım seramiklerinde malzeme olarak süreklilik bulunmaktadır. “Uygulama tekniği olarak olmasa bile, malzeme hazırlama tekniği olarak, bir duvarı kaplayan çini ile bir çini tabak arasında fark yoktur” ( Kuban, 2002: 338). Bu paralellik hem farklı üretim bölgelerindeki seramik formlarda hem de dekorlama tekniklerinde görülür. Bu benzeyen yönlerin bulunması, Suriye, İran ve Anadolu’da ki kültürlerin iletişim ve etkileşim içinde olması ile açıklanabilir. 12.-13.yy’larda Anadolu’daki kervan ve ticaret yolları bu iletişim ve etkileşimi sağlamıştır. Doğan Kuban ‘Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı’ adlı kitabında Harran, Samsat, Grittile gibi Anadolu kentlerinde seramiğin, 13. yy.’ da Rakka’dan ithal edildiğini, bir ölçüde de bunlardan etkilenen bölgede, daha düşük kalitede yerel imalat yapıldığını belirtiyordu” (Kuban, 2002: 375).
Lüster ve minai teknikleri
Büyük Selçuklu İmparatorluğu döneminde İran’da geliştirilen minai ve lüster seramik kaplar, bu alanda ilk büyük klasik dönemi oluşturmuştur. Anadolu Selçuklularının çini ve seramik sanatı, bir bakıma bu klasik dönemin uzantısıdır. Bununla birlikte, Büyük Selçukluların İran’daki lüster ve minai teknikleriyle üretilmiş eserlere, yalnız lüks seramik kaplarda rastlanmış, Anadolu’da ise bu pahalı ve yüksek kaliteli üretim, saray duvarlarını kaplayan çinilerde uygulanmıştır” (Kuban, 2002:167).
Sigrafitto tekniği
Büyük Selçuklularda mimari seramiklere oranla kullanıma yönelik seramiklerin daha yaygın kullanıldığı görülürken, Anadolu’da bu durumun tam tersi görülür. Anadolu Selçuklu seramiklerinde hamur kalitesi ve rengi çok çeşitlidir. Sırsız, tek renk sırlı, sigrafitto seramiklerde kiremit kırmızısı, pembemsi, gri, kirli beyaz renklerde, farklı sertlik ve yoğunlukta örneklerle karşılaşılır. İran 16 Selçuklularının minai ve lüster seramikleri tarzında ince beyaza yakın kaliteli hamura sadece Ahlat seramiklerinde rastlanır (Kuban, 2002: 376).
Kullanıma yönelik seramik örnekleri
Kullanıma yönelik seramik örneklerinde yaygın olarak sırlı-sırsız çanak, çömlek, testi, vazo, küp, kâse, kandiller, sürahiler irili ufaklı kenarlıklı tabaklar olduğu söylenebilir.Anadolu’da bu durumun tam tersi görülür. Anadolu Selçuklu seramiklerinde hamur kalitesi ve rengi çok çeşitlidir. Sırsız, tek renk sırlı, sigrafitto seramiklerde kiremit kırmızısı, pembemsi, gri, kirli beyaz renklerde, farklı sertlik ve yoğunlukta örneklerle karşılaşılır. İran 16 Selçuklularının minai ve lüster seramikleri tarzında ince beyaza yakın kaliteli hamura sadece Ahlat seramiklerinde rastlanır (Kuban, 2002: 376). Kullanıma yönelik seramik örneklerinde yaygın olarak sırlı-sırsız çanak, çömlek, testi, vazo, küp, kâse, kandiller, sürahiler irili ufaklı kenarlıklı tabaklar olduğu söylenebilir.Anadolu’da bu durumun tam tersi görülür.
Anadolu Selçuklu seramiklerinde hamur kalitesi ve rengi çok çeşitlidir. Sırsız, tek renk sırlı, sigrafitto seramiklerde kiremit kırmızısı, pembemsi, gri, kirli beyaz renklerde, farklı sertlik ve yoğunlukta örneklerle karşılaşılır. İran 16 Selçuklularının minai ve lüster seramikleri tarzında ince beyaza yakın kaliteli hamura sadece Ahlat seramiklerinde rastlanır (Kuban, 2002: 376). Kullanıma yönelik seramik örneklerinde yaygın olarak sırlı-sırsız çanak, çömlek, testi, vazo, küp, kâse, kandiller, sürahiler irili ufaklı kenarlıklı tabaklar olduğu söylenebilir.farklı sertlik ve yoğunlukta örneklerle karşılaşılır. İran 16 Selçuklularının minai ve lüster seramikleri tarzında ince beyaza yakın kaliteli hamura sadece Ahlat seramiklerinde rastlanır (Kuban, 2002: 376).
Kullanıma yönelik seramik örneklerinde yaygın olarak sırlı-sırsız çanak, çömlek, testi, vazo, küp, kâse, kandiller, sürahiler irili ufaklı kenarlıklı tabaklar olduğu söylenebilir.farklı sertlik ve yoğunlukta örneklerle karşılaşılır. İran 16 Selçuklularının minai ve lüster seramikleri tarzında ince beyaza yakın kaliteli hamura sadece Ahlat seramiklerinde rastlanır (Kuban, 2002: 376). Kullanıma yönelik seramik örneklerinde yaygın olarak sırlı-sırsız çanak, çömlek, testi, vazo, küp, kâse, kandiller, sürahiler irili ufaklı kenarlıklı tabaklar olduğu söylenebilir.

[…] “Hıristiyan eserleri” yoktur ama “İslam eserleri” çoktur… Selçuk-Türk veya Safavid-Türk eserleri değildir adları, ayrıca Safavid Fars olarak […]
[…] Anadolu Selçuklu Türklerinin başkenti(İznik) düşmesine rağmen Türkler paniklememişti. Nedeni ise eski bir bozkır geleneğine dayanıyordu. […]